29 Şubat 2008 Cuma

Bir "İnovasyon" dur bu alıp başını giden...

Yaklaşık 3 senedir;her ay, hemen hemen hiç kaçırmadan iş dünyasından haberler sunan,gelişmeleri aktaran, şirket bilançolarını, yöntemlerini yorumlayan dergiler okurum.Allah var, kendimi geliştirmemdeki etkisi yadsınamaz.Babam ; " Oğlum,okuduklarını sağda solda görmeye çalış,bölümüne çok faydasını görürsün." derdi hazırlık zamanlarımda.Ben de ukela bir tavırla başımı sallar," He, babacığım şu Amerika'ya gidip geleyim de ondan sonra düşünürüm" derdim.Adamcağız çok haklıymış,şimdi bu yazıyı yazaraktan bayağı bir ekmeğini yiyeceğimi düşünüyorum sözünü tutmanın.

Son altı aydır bir "inovasyon" furyası dostlarım.Hangi derginin kapağını kaldırsam, hangi CEO'nun röportajını okusam, herkes O'ndan dem vuruyor,yere göğe sığdıramıyor.İnsanın ister istemez canı sıkılıyor.Zira, "farklı" olayları kovalayıp başarıya ulaşmış ya da mevcut durumları resmen baştan irdeleyip değiştirmiş adamların hep ağzında nedense bu kelime.Dedim kendi kendime, "Yok hafız ,bu böyle olmaz, sen bir bak,neymiş bu herkesin ağzındaki sakız".Ondan sonra başladım araştırmaya.Hemen Mey İçki CEO'su Galip Yorgancıoğlu'na bağlandım: "İnovasyon benim için farklılık, yenilik, tüketiciyi iyi anlamak, dünya trendlerini iyi takip etmek, markayı iyi tanıyıp sınırlarını bilmek demek.Ardından,"Koç Bilgi Grubu Genel Müdürü Mehmet Nalbantoğlu ise inovasyonu "bir fikri pazarlanabilir bir ürün ya da hizmete dönüştürmek " olarak tanımladı.Tamam , olacak bu iş!

İnovasyon araştırması serüvenimde neler gelmedi ki başıma.Sanal toplulukların en önemlilerinden biri olan "Second Life" ta-hani bu insanların ikinci hayatını yaşadıkları site-,en iyi yirmi arasına giren Vestel,kitlelerden topladığı birbirinden farklı fikirlerle t-shirt satışlarını doruklara taşıyan Threadless ,pazarlama yokken onu var eden P&G (Procter and Gamble) ve daha niceleri.Harika bir şekilde kullanılmış yöntemler silsilesi.
Olayı daha da somut kılmak adına, aslında hepimizin bazen günde bir kaç defa maruz kaldığı fakat maalesef hiç üzerinde düşünmediği-burada babam bir kez daha haklı çıkıyor-"Genç Turkcell" mevzuuna dikkatinizi çekmek istiyorum.Evet, Genç Turkcell kesinlikle bir inovasyon örneğidir!Genç kullanıcılarıyla iletişimini yitirdiğini düşünen ya da farklı bir şekilde yaklaşmak isteyenTurkcell,üyelerine SMS aracılığıyla fırsatlar sunmaya dayanan bir yöntemle pazarlamasını yapmıştır.

Beni asıl dumurlardan dumurlara sevkeden ise bu işten bugün 8 milyon "dolarcık"kazanan Micheal Sikorsky'nin demeci:"Nasıl bir şey yapacağımızı,kime yaptıracağımızı ya da yapacağımız bu şeyi kimin alacağını bilmiyorduk.Mantığımız basit aslında:Cambrian topluluğuna üye olan bir kişinin, iş fikrini tüm toplulukla paylaşmasından sonra, bu fikir internette kullanılma ve pazara uygunluk açısından puanlandırılıyor.Akabinde , geri dönümlere göre fikir hayata geçiriliyor ya da geçirilmiyor.Hatta,en iyi 6 fikir de kendi arasında "IdeaWars" isimli bir platformda yarıştırılıyor." "İnovasyon"
denen "sakız"ın kendisinden böyle paralar kazanmak da inovasyonun ta kendisi olsa gerek.

Naçizane yazımın sonlarına gelirken, bayağı revaçta olan bu uygulamanın şirket çapına çeşitli teşvik ve takım uygulamalarıyla taşındığında daha da inanılmaz sonuçlara gebe olabileceğine değinmek istiyorum.Lakin, bu tip uygulamalarda şirketin yapısı çok iyi incelenmeli dolayısıyla "inovasyon" yapılırken "göz" çıkarılmamalı.Bu "kolektif zeka" düşkünlüğünün kimseyi doğru yoldan saptırmamasını umuyorum.

Evdeki hesabın "pazarlama"ya uyması dileğiyle, kalın sağlıcakla...