17 Nisan 2008 Perşembe

BAHSE GİRERİM, BAHİS SEKTÖRÜ BÜYÜYOR!

Futbol uzun yıllardır bir küreselleşme sürecinin içinde. Kendi içinde devamlı yeni akımlar geliştiren ve böylelikle özellikle ekonomiyi büyük ölçüde etkileyen futbolun, son yıllarda dünya piyasaların yaptığı en büyük etki bahis sektörü…

Aslına bakılırsa bahis sektörü futbolla veya herhangi bir spor dalıyla sınırlandırılamayacak kadar büyük bir sektör. Günümüzde yeni ABD başkanının kim olacağından , hangi yıldızın kimle aşk ilişkisi yaşayacağına; Fidel Castro’nun ne zaman öleceğinden, Eurovision’u hangi ülkenin kazanacağına kadar yüzlerce çeşit bahis mevcut. Çok büyük paraların döndüğü bu sektörde, birçok insan bahis oynayarak para kazanmayı meslek haline getirmiş durumda. Bahis sektörünün bel kemiğini spor oyunları oluştururken, en büyük pazar futbola ait.

Bahis sektörünün en popüler alanı futbol. Futbol bahislerinde dönen para milyarlarca dolarla ifade ediliyor. Futbol dünya çapında inanılmaz ilgi gören bir alan. Futbolu günü gününe takip eden, maç sonuçlarını düzenli olarak kontrol eden izleyici sayısı çok fazla. Dolayısıyla , birçok insan futbola olan ilgisini ve bilgisini paraya çevirmek istiyor. Böylece hem zevk aldığı şeyi iyi bir şekilde takip ediyor, hem de bu işten para kazanma fırsatını elde ediyor.

Batı da 1930’lu yıllara dayanan futbol bahis sektörü, biz de çok yeni. İş resmiyete dökülmeden, yani ilk legal bahis oyunu İddaa kurulmadan önce bu iş yasadışı şekilde yapılıyordu. İddaa’nın hayatımıza girmesiyle birlikte işin çehresi birden değişti. İnsanlar bu oyunu inanılmaz bir şekilde benimsediler. Her caddeye bir İddaa bayisi açıldı. Gazeteler haftanın bazı günleri çeşit çeşit “İddaa’da kazandıran” ekler yayınlamaya başladı. Televizyonlarda bununla ilgili programlar yapılmaya başlandı. Bu inanılmaz ilgi sonucunda Türkiye 8 milyar dolarla, “devlet eliyle oynatılan” bahis liginde dünyada 3.lüğüne yerleşti. İddaa Genel Müdür Yardımcısı Kerem Ertan, Türkiye`deki potansiyele dikkat çekiyor ve 2004 yılında faaliyete geçen İddaa`nın her yıl beklentilerin yüzde 25 üzerinde büyüdüğünü belirtiyor.

İnternet kullanımının yaygınlaşması da bahis pazarını büyüten en önemli etkenlerden biri oldu. Eskiden sadece büfelerden yapılabilen bahisler, artık birkaç dakika da oturduğunuz yerden bahis siteleri aracılığıyla yapılabiliyor. İnternette bu alanda yayın yapan site sayısı hayli fazla. Bu siteler para yatırma ve para çekme konusunda müşterilerine kolaylık sağlayarak, bahis oranlarını yüksek tutarak birbirine üstünlük kurmaya çalışıyor. Türkiye’de kredi kartına sahiplik oranının yüksek olduğu düşünüldüğüne sanal bahise olan ilginin bir diğer nedeni daha ortaya çıkıyor. Ayrıca verdikleri yüksek bahis oranları da bu siteleri cazip hale getiriyor. Bu yüksek oranların, sanal bahis şirketlerinin vergi vermemesinden kaynaklandığını söylemeye gerek yok sanırım. Türkiye’de sanal bahis oynatmak kanun dışı olduğu için bu siteler genellikle İngiltere, Kıbrıs ve Malta kaynaklı çalışıyorlar. Sanal bahis olayı rakamlarla incelendiğinde durum çok daha rahat gözlemlenebiliyor. Betsson, Bwin ve Betfair gibi bahis siteleri her gün onbinlerce kullanıcı tarafından ziyaret ediliyorlar. Betfair web sitesi yöneticisi Mark Davies, üçüncü yılına giren web sitesine günde 75 bin bahisçinin geldiğini, yoğun saatlerde dakikada 12 bin bahis kabul ettiklerini belirtirken, bu rakamların geçen seneye göre 10 kat arttığını söylüyor. Yabancı bahis şirketleri Türkiye’deki potansiyeli fark ederek, sitelerine Türkçe dil seçeneği ekliyor. İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre 400 bin Türk sanal kumar oynuyor. Beteurope'un kayıtlı Türk üye sayısı 150 bin civarında. Online bahis sektörünün en önemli gelir kaynağını İngiliz bahisçiler oluşturuyor. Araştırmalara göre İngilizlerin %75’i sanal bahis şirketlerine para yatırıyor.

Bahis şirketleri oynattıkları bahisler üzerinden kulüplere de belli miktarlar ayırmak zorundalar. Para dağılımı, kulüplerin bahis popülaritesine göre belirleniyor. Yani sizin herhangi bir takım üzerine yaptığınız bahisten, o takım da kar elde ediyor. Bu bağlamda bahis sektörünün mali yönden kulüpleri desteklediğini söyleyebiliriz. Sektörde dönen para çok büyük miktarda olduğu için maça etki eden ufak faktörler, çok belirleyici birer rol üstleniyor. Bu bağlamda futbolcuların maçta yaptığı olumlu ya da olumsuz hareketler büyük paraların el değiştirmesi demek. Son dünya kupasında İngiltere’nin David Beckham’ın ayağından gelen bir golle maçı kazanmasının ekonomiye 100 milyon sterlin kazandırdığı bahis şirketleri tarafından açıklandı. Sadece bu örnek bile büyük meblağları tarif etmeye yeter sanırım. Ayrıca, bahis şirketlerinin 2006 yılının ilk altı ayında sponsorluk anlaşmaları ile yapmış oldukları harcamalar 300 milyon sterlini geçmiş durumda.

Son yıllarda bahis ve futbol iyiden iç içe geçmiş durumda. FIFA başkanı Sepp Blatter bile bahis oynadığını söylemekten çekinmiyor. Bahis olayının bu derece futbolun içine girmesi, futbolun giderek kirlendiği iddialarını da beraberinde getiriyor. Dünyanın değişik yerlerinde birbiri ardına patlayan skandallara bakıldığında durumun vahameti ortaya çıkıyor. FIFA ve UEFA’nın son yıllardaki en büyük sorununu da bu bahis skandalları oluşturuyor. Mesela; geçtiğimiz aylarda Almanya’da yönettiği maçlar için bahis oynayarak şike yapmakla suçlanan hakem Robert Hoyzer, bahis oynadığını itiraf etti. Yine geçen sezon İtalya’da yirmiye yakın futbolcu hakkında şike yaptıkları için soruşturma başlatılmıştı. Birçok ülkenin futbol federasyonu ülke futbollarını bahis skandallarına bulaştırmamak için özel önlemler alıyor. FRANSA Profesyonel Futbol Ligi (LFP) yeni aldığı bir kararlar, kulüplerin kumar oyunu ve bahis şirketlerinin reklamlarını taşımasını yasakladı Türk futboluna baktığımızda da durumun vahametiyle karşılaşmak mümkün. Gökdeniz Karadeniz’in son dönemde yaşadığı olaylar duruma en çarpıcı örnek. Hatta durum öyle bir hal aldı ki; bazı kulüpler bahis oynadıkları yüzünden oyuncularını kadro dışı bırakıyor veya sözleşmesini fes ediyor.

Türkiye Süper Ligi'ndeki şike ve rüşvet iddiaları yabancı bahis şirketlerini de tedirgin ediyor. Avrupa basınında yer alan Türk futbolunun mafya batağına saplandığı şeklinde yorumlar bahis şirketlerini daha dikkatli olmaya yöneltiyor. İntertops adlı şirketin yöneticisi Detlef Train, ''Belirli liglerde dikkatli hareket ediyoruz. Türk Ligi ile ilgili olarak en fazla 500 Euro'luk bahis kabul ediyoruz. Alman Ligi'nde ise 2000 Euro'ya kadar bahis alıyoruz.'' diyor.

Genel olarak bahis sektörüne baktığımızda, futbola aktarılan nakit miktarını ve futbola artan ilgiyi olumlu gelişmeler olarak görebiliriz. Ama bahis oyunlarının alışkanlık yapıcı özelliği düşünüldüğünde olaya biraz daha dikkatli yaklaşmak gerekiyor. Bu konuda kişisel tavsiyem bahis oynanacaksa, küçük miktarlarla eğlence için bahis yapmaktır…


Kaynak:

ntvmsnbc.com

hurriyet.com.tr

sporvizyon.zaman.com.tr

1 yorum:

Melike Demirbağ Kaplan dedi ki...

Pazarın büyük olduğunu biliyordum ama tek bir İddaa'nın bile 8 milyar dolara ulaşması hakikaten inanılmaz.

Eğlence için bir-iki küçük bahse bir şey diyemem ama ötesinin çok tehlikeli olduğu kanaatindeyim bu arada. Alkolizm gibi, şişede durduğu gibi durmuyor.

Dahası, sonuçta kasa her zaman kazanıyor.