18 Mayıs 2008 Pazar

Pazarlama Sarhoşu


''this superb vodka was distillled from grain grown in the rich fields of southern sweden.it has been produced at the famous old distilleries near ahus in accordande with more than 400 years of swedish tradition.vodka has been sold under the name absolut since 1879"

Bu cümle sizde de bişeyler uyandırdı sanırım. Evet dünyanın her yerinde popülerliğe ulaşmış İsveç votkası kendisi. Harika tadı, çeşitliliği ve herbirisi bir pazarlama dersi olan dahiyane pazarlama stratejileriyle bu kadar ünlüdür.


Absolut aslında kısa bi süre öncesine kadar İsveç'in "Tekel" ürünüydü. 1879'da Lars Olsen Smith isimli zat-ı muhterem tarafından İsveç'in Ahus isimli küçük bir kasabasında üretilmeye başlandı. Smith denenmemiş bir danıtım yöntemiyle votkanın bu saf tadına ulaşmayı başarmış. Bu taktire şayan lezzet yıllar yılı
büyümelerinde büyük rol oynamış. Uyguladıkları pazarlama stratejileri ise çoğu zaman tadının ve kalitesinin önüne geçmiş belki de.

Absolut aslında sadece şişesiyle bile dikkat çekmeyi başarabilen bir içkidir. İçen insana belli bir kalite standartının üstüne olduğunu hissettiren bir ruhu vardır. İçkiyle arası iyi olmayan tüketici sınıfına bile "Aa ne kadar güzel şişe, mükemmel bi tadı olmalı" dedirterek ürününü pazarlamayı başarır.

Absolut'u farklılaştıran güçlü yanlarından bi tanesi ürün yelpazesindeki çeşitlilik elbette. Şeftaliliden vanilyalıya, orman meyvelisinden biberlisine çok geniş bir aroma yelpazesi var. Genellikle her ürünü için değişik pazarlama stratejilerine başvuruyor.



Diğer bir pazarlama stratejileri ise; "Absolut İstanbul", "Absolut Newyork" şeklinde devam eden reklamları. Burda aslında herhangi bir lokalleşme çalışması yok. Votka heryerde aynı votka. Fakat kullandıkları afişleri öyle vurucu ki, insana "Absolut, doğma büyüme İstanbullu'ymuş aslında" dedirtiyor. Meksika'da yürüttükleri kampanyanın afişlerinde ise Amerika Birleşik Devletleri'nin güney eyaletleri Meksika sınırları içerisinde gösteriliyor. Bunun için de bir reklam sloganları var: "in an absolut world".

Firma, afişlerini ve şişelerini dünyanın en ünlü tasarımcılarına çizdiriyor. Hatta bu dizaynlarını "t-shirtlestiriyor", "çantalaştırıyor". Ürünlerini bir çeşit hayat tarzı şeklinde gösteriyorlar. Bu hayat tarzı sabit bir taslak halinde değil, herkesin kendini gördüğü, kendine yakıştırdığı şekilde sunuluyor insanlara.

Türkiye pazarlarına bakacak olursak ise firmanın kısa zamanda çok büyük bir ivme kazandığı ortada. 90'lı yıllarda Türkiye pazarına girmelerine rağmen, az zamanda büyük işler yaptılar. Sadece 2006 yılında Türkiye'de yüzde 90 büyüdüklerini söylemek bile bu büyümeyi gösteriyor. sanırım. Türkiye'deki yeni pazarlama stratejileri ise parti ve organizasyon odaklı. Geçenlerde bornovada büyük bir parti gerçekleştirerek yeni ürünlerini tanıttılar.

Kısacası, Absolut kesinlikle bir pazarlama başarısı ve güzel bir hikayesi var. Geçtiğimiz günlerde Fransız Pernod Richard tarafından 5.6 milyar dolar karşışığında satın alınması bu başarının rakama dökülmüş hali. İnsan bu işe bakınca "elin gavuru yapmış" diyor. Bu arada bizim bi Tekel vardı ya, ne oldu ona?





Hiç yorum yok: